Düzgün diş anlamına gelen ortodonti, çeşitli fonksiyonel apereyler ve dişlerin üzerine yerleştirilen boncuk misali braketler ve tellerle dişlerin düzeltilmesi işlemidir.
Maloklüzyon (kapanış bozukluğu), diş arkı düzensizlikleri (eğri, çapraşık dişlenme) gibi şikayetleri olan hastalara önerilecek öncelikli tedavi türüdür. Bu tedaviler bir ay sürebileceği gibi bir kaç yıl da sürebilir.
Genel olarak bu tedavilerin çocukluk çağlarında yapılması gerektiği gibi bir düşünce olsada günümüzde ağız hijyenin iyi olduğu yetişkin bireylerde ortodontik tedaviler başarıyla uygulanmaktadır.
Klasik ortodontik tedaviye alternatif : İnvisalign (şeffaf plak tedavileri)
Günümüzde, hastalarımız ortodontik tedavi görürken; estetik görünümlerinin bozulmasını istememeleri invisalign tedavileri ortaya çıkarmıştır. Bu ortodontik tedaviler; şeffaf plaklar kullanılarak yapılır.
Diş hekimliğinin en eski uzmanlık dallarından biri olan Ortodonti; kelime olarak düzgün diş demektir ve genel anlamda anormal şekilde sıralanmış dişlerin düzgün olarak sıralanmasını ifade etmektedir.
Tarihsel süreç içinde başlangıçta sadece çapraşık dişlerin düzgün sıralanması ile uğraşan Ortodonti, bireylerin psikososyal hayatlarındaki beklentileri ve bilim-teknolojik alanındaki ilerlemelerle birlikte paradigmasını değiştirerek merkezine diş-çene-yüz sistemini bir bütün alarak tedavi hedeflerini, teşhis kriterlerini ve tedavi yaklaşımlarını belirlemiştir.
Bu bağlamda Ortodontinin hedefi; bireylere hem estetik hem de işlevsel olarak sağlıklı bir diş-çene-yüz sistemi kazandırabilmektir.
Diş, çene ve yüz sistemindeki düzensizliklerin teşhisi ve tedavisi konusunda uzmanlık eğitimi alan diş hekimine denir.
Ortodonti Uzmanı 5 yıllık Diş Hekimliği eğitimini tamamladıktan sonra 4 yıl veya daha fazla süre, çene ve yüz gelişimleri ile diş hareketlerinin kontrolünü sağlamayı öğrendiği Uzmanlık veya Doktora eğitimi almaktadır.
Ortodonti tedavisi (Tel tedavisi) hakkında daha fazla bilgi alabilmek için Pulpa Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği iletişime geçiniz
Bireyin yaşına göre tedavi seçenekleri değişebilmektedir. Problem sadece dişlerin pozisyonundan kaynaklanıyorsa (dişler ve dişleri destekleyen dokular sağlıklıysa) dişler her yaşta düzeltilebilir.
Ancak çenelerin konumundan kaynaklanan bozuklukların varlığında (ortopedik bozukluk); bunların bir kısmı da büyüme gelişim döneminde tedavi edilirken (fonksiyonel ortopedik tedavi), bir kısmı da büyüme gelişim dönemi bittikten sonra cerrahi destek alınarak tedavi edilebilmektedir (ortognatik tedavi).
Çocuğunuzun ilk ortodontik muayenesinin 7-8 yaşlarında, alt ve üst ön dişler sürdükten sonra yapılmasında fayda vardır. Bu dönemde çenelerin gelişimi ve sürecek daimi dişler ile ilgili problemler fark edilebilir.
Yapılacak erken bir teşhis ile ileride tedavi edilmesi daha zor olan iskeletsel bozukluklar kolayca tedavi edilebilir, diş çekimini gerektirecek durumlar önlenebilir. Ayrıca tedavi süresi de kısaltılıp tedavi maliyeti düşürülebilir.
Dişler kapatıldığında üst-alt yönde açıklık varsa, üst çene alt çeneden daha darsa, dişler arasında boşluklar varsa, alt ya da üst çene diğerinden çok fazla önde ya da gerideyse ortodonti uzmanı tarafından muayene olmanız gerekmektedir.
Çapraşık dişlerin temizlenmesi zor olduğundan diş çürüğü, diş eti iltihabi ve diş eti çekilmesi gibi durumlar daha kolay oluşacaktır. Çenelerin kapanış bozuklukları, çiğneme bozukluklarına neden olarak dişlerde aşınmalara ve eklem problemlerine yol açabilir.
Ayrıca ortodontik bozukluklar bireyin kendine olan güvenini azaltarak psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebilir.
İlk randevuda klinik ve radyografik muayenesi yapılır, tedavi süreci ve fiyatlar hakkında bilgiler verilir, alçı modeller alınır, ağız dışı ve ağız içi fotoğraflar çekilip tedavi planlaması yapılmak üzere saklanır.
Ortodonti ekibi tarafından tedavi planı yapıldıktan sonra hastalara randevu verilerek ortodontik tedavi aşamasına geçilir.
Tellerin takılma işlemi vakaya bağlı olarak 45 dk.-2 saat arasında değişir.
Randevular hastanın durumuna göre düzenlenmektedir. Sabit ortodontik tedavi gören hastalarda 4-6 hafta arasında değişmektedir.
Daha sık kontrol gerektiren özel durumlarda ise randevular buna uygun olarak verilir. Seanslara daha sık gelip gitmekle tedavi süresi kısalmaz. Aksine bu durum dişlerinize zarar verir ve tedaviyi uzatabilir.
Dişlerinize teller takıldıktan sonra, dikkat etmeniz gereken en önemli unsur ağız temizliği ve alınan besinlere özen gösterilmesidir. Dişlerin çapraşık olduğu ağızlarda, dişlerin düzgün sıralandığı ağızlara göre besinler çok daha fazla birikmektedir.
Çapraşık dişler üzerine, birçok girinti ve çıkıntıya sahip braket ve tellerin de takılmasıyla, aşırı bir besin birikimi olmaktadır.
Bu besin artıklarının bakteriler tarafından parçalanmasıyla oluşan asitler, hem diş çürükleri ve dişeti hastalıkları (dişeti iltihabi) için uygun bir ortam oluşturmakta hem de dişler üzerine yapıştırılan tellerin(braket) kopmasına neden olmaktadır.
Bu yüzden ağız temizliği çok özenli yapılmalı, şekerli, asitli, yapışkan ve sert gıdalardan kaçınılmalıdır.
Ortodontik tedavi sırasında dişlerin hareket edebilmeleri için etraflarındaki kemiğin hareket yönünde yıkımı gereklidir. Bu nedenle, dişlerin sallanması normaldir.
Tellerin takılıp çıkarılması sırasında hastalara ağrı verecek bir durum söz konusu değildir. Diş telleri, tedavinin ilk birkaç günü yanaklara ve diş etlerine rahatsızlık verebilir ve hafif ağrıya sebep olabilir.
Ancak ağrı kesici kullanımına pek gerek duyulmamaktadır. Genelde 1 hafta içerisinde bütün şikayetler ortadan kalkar.
Teller genelde konuşmayı etkilemez. Dilin hareket sınırları içerisinde kullanılan bazı teller (dil önleyici, nance gibi) takıldıktan sonraki ilk günlerde konuşmayı olumsuz etkileyebilir.
Fakat dilin bölgeye tekrar uyum sağlamasıyla bu durum ortadan kalkar.
Tellerin direkt olarak diş çürütücü bir etkisi yoktur. Sadece besin birikimini artırdıklarından dişler yeteri kadar fırçalanmadığında çürük oluşumu için uygun bir ortam oluştururlar.
Bu yüzden her öğünden sonra ve gece yatmadan önce dişler etkin ve doğru bir şekilde fırçalanmalıdır.
Tedavi boyunca dişlerinizi düzenli olarak fırçalarsanız, ağız bakımınız iyi olursa ve asitli içeceklerden uzak durursanız hiçbir leke kalmayacaktır.
Tellerin direkt olarak diş etleri üzerine bir zararı yoktur. Besin birikimini artırdıkları için dişler iyi fırçalanmadığında diş ve dişeti hastalıkları için uygun bir ortam oluştururlar. Ağız kokusunun birçok nedeni vardır.
Genel sağlığınızı ilgilendiren bir hastalık ağız kokusuna neden olabilir veya dişler iyi fırçalanmadığında oluşan diş ve dişeti hastalıkları ağız kokusu yapabilir.
Tedavide kullanılan malzemelere karşı (özellikle metallere) alerjiniz yoksa endişelenmenizi gerektirecek bir durum yoktur. Çünkü ortodontide kullanılan bütün metaller bireylerin sağlığı düşünülerek üretilmiştir.
Metal braketlere göre daha az dikkat çeken diş renginde seramik ve şeffaf braketler ile dişlerin dile bakan yüzeylerine yerleştirilen braket sistemleri (lingual braket) mevcuttur.
Bazı bireylerde problemin derecesine, istenen diş hareketlerine göre şeffaf plaklar kullanılarak dişleri düzeltmek mümkündür.
Dişlerin iç yüzeylerine (dil-damak tarafına) yapıştırılan özel tasarımlı braketler ve ark telleri aracılığı ile yapılan ortodontik tedavilere denir.
. Lingual ortodontide dişlere kuvvet uygulayan tellerin bağlandığı braketler dişlerin dudak tarafındaki ön yüzeyleri yerine, dil tarafındaki arka yüzeylerine yerleştirilir; böylece hastalar başkaları tarafından fark edilmeyecek olan bir sistemle dış görünüşlerinden hiç ödün vermeden tedavilerini tamamlayabilirler.
Bu tip tedavi, geleneksel ve kişiye özel teknikler olmak üzere iki sistem olarak uygulanmaktadır. Geleneksel sistem minimum hasta konforu, hekim için ekstra çaba gerektirmesi ve bitim aşamasındaki zorlukları nedeniyle dezavantajlıdır. Bu nedenle günümüzde kişiye özel üretilen sistemler geliştirilmiştir.
Ortodontik bozukluğun şiddetine, hastanın yaşı ve uyumuna bağlı olarak tedavi süresi 6 ay ile 3 yıl arasında (ortalama 1,5 - 2 yıl) değişebilir.
Ortodontik bozukluklar genetik ve çevresel faktörlerden kaynaklanmaktadır. Annesinden küçük çeneyi, babasından iri dişleri alan bir çocukta dişler çapraşık çıkabilir (genetik faktörler) veya erken süt dişi kaybı veya süt dişlerindeki çürüklere bağlı olarak alttan gelecek daimi dişlerin yerlerinin korunamaması sonucu dişler çapraşık çıkabilir. Parmak emme, kalem ısırma, tırnak yeme gibi kötü alışkanlıklardan da kaynaklanabilir (çevresel faktörler).
Diş çekimine karar vermede, alt ve üst çenedeki çapraşıklık miktarı, alt ve üst çenenin büyüme şekli, hastanın dudaklarının ve yüz profili görüntüsü gibi kriterler esas alınır. Diş çekimi ile kazanılan boşluklar, çapraşık dişlerin düzeltilmesi ve kapanışın iyileştirilmesi için kullanılır.
Ortodontik tedavi amacı ile diş çekilmesi genelde hastalar tarafından tercih edilmeyen bir durum olsa da başarılı bir ortodontik tedavi için diş çekimi gerekebilir. Tedavi sonunda ağızda her hangi bir boşluk kalmaz. Dünya genelinde ortodontik tedavi amaçlı çekim oranı % 35-40 arasında değişmektedir.
Ortodontik tedavi ücretleri; problemin şekli, tedavi süresi ve tedavide kullanacak malzeme miktarı ve çeşidine göre belirlenmektedir. Metal braket, estetik braket, kapaklı braket, lingual braket, şeffaf plak gibi sizin ve ortodonti uzmanının birlikte kara vereceğiniz uygulamaya bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir. Her yaşa göre uygulanabilen tedavi yöntemleri ve tedavi hedefleri vardır.
Bazı iskeletsel uyumsuzlukların tedavisinde, eğer alt ve üst çene çok önde, geride ya da yanda konumlanmışsa tek başına ortodontik tedavi yetersiz kalabilir.
Böyle durumlarda ihtiyaç duyulan düzeltimin sağlanması için ortodontik tedavinin bir parçası olarak çenelere cerrahi uygulanması gerekebilir. Cerrahi sonrasında çok kısa sürede elde edilen estetik sonuç başarılı olmakta ve günümüzde ortognatik cerrahi tedavi gittikçe yaygınlaşmaktadır.
Teller çıkarıldıktan sonra dişler eski konumlarına dönmek isterler. Dişleri mevcut pozisyonlarında tutmak, çene kemiğinin ve çevre dokuların adaptasyonunu beklemek için sabit ya da hareketli pekiştirme apareyleri kullanılır. Bu apareyler önerilen sürelerde kullanılmazsa dişler tekrar bozulabilir.
Aktif ortodontik tedavi sonrası ulaşılan durumun muhafaza edilmesi amacıyla uygulanan tedaviye denir. Bu tedavide düzgün bir şekilde uygulanmadığı takdirde dişlerin başlangıçtaki durumlarına dönme ihtimali oluşur. Ortodontik tedaviye tekrar başlanması gerekebilir.
Günümüzde, hastalarımız ortodontik tedavi görürken; estetik görünümlerinin bozulmasını istememeleri invisalign tedavileri ortaya çıkarmıştır. Bu ortodontik tedaviler; gelişmiş bilgisayar programları kullanılarak planlanan ve üretilen şeffaf plaklar kullanılarak yapılır.
Pulpa Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği