İnsanların bebeklikten başlayıp ergenlik ve daha sonra yetişkin oluncaya kadar vücut gelişimleri devam eder. Aynı şekilde bebeklik çağında süt dişleri, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde de daimî dişler yavaş yavaş yerini alır.
Daimî dişler ağızda görünmeye başladığında kemik içinde kalan kök kısımları hala uzamakta ve gelişmektedir. Her diş için çıkma yaşı ve olgunlaşma dönemi faklıdır.
Dişlerin bu çıkma ve uzama döneminde meydana gelen çürükler veya kazalar dolayısıyla kanal tedavisi gereksinimi ortaya çıkabilir. Bu dişler daha gelişimini tamamlayamadığından kök uçları açıktır.
Kök kanal tedavisinin kök ucu açık olan dişlerde uygulanmasının bazı zorlukları vardır. Bu sebeple kök ucunun kapatılarak kanal tedavisinin uzun dönem başarısını arttırmaya yönelik tedaviler geliştirilmiş ve açık kök ucu olan dişlerin uzun dönem ağız içerisinde fonksiyon görmesi sağlanmaya çalışılmaktadır.
Bu tedavilere kök ucuna yerleştirilen özel malzemeler yardımı ile bir bariyer oluşturulması ile sonuçlanan Apeksifikasyon tedavisi bir örnektir.
Yine kök ucuna uygulanan ve vücut ile uyumu çok yüksek olan günümüzde etkisi kanıtlanmış bir malzeme olan MTA’nın (Mineral Trioksit Agregat) tıkaç görevi gördüğü tedavi seçeneği de hekimler tarafından uygulanan yüksek başarı oranlı bir tedavidir.
Son yıllarda teknolojik gelişmeler ile kök kanalı canlı dokudan ve mikroorganizmadan arınmış dişlerin yeniden canlılığını kazandırılmasına yönelmiştir. "Rejeneratif Endodontik Tedavi" olarak son yıllarda karşımıza çıkan bu konsept, endodontik tedavi şekillerine yeni bir bakış açısı kazandırmıştır. Bu konsept ile kök ucu gelişimi tamamlanmamış dişlerde yeniden canlı doku oluşumu sağlanmakta ve kök ucu kapanması beklenmektedir.
Pulpa Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği